Osteoporoz, kemik mineral yoğunluğunda azalma ve kemik dokusunun bozulması sonucu kemik kırılganlığının artmasıyla meydana gelen bir hastalıktır. Osteoporozun önlenmesinde amaç kemik kütlesini maksimum düzeye çıkarmaktır. Kemik kütlesi maksimum yoğunluğuna 30-35 yaşlarında ulaşır. Kemik kütlesi ne kadar yüksekse, ileri yaşlarda osteoporoz gelişim riski de o kadar düşük olmaktadır.

Kadınlarda özellikle menopoz döneminden sonra görülme sıklığı artan osteoporoz, günümüzde önemli sağlık sorunlarından biridir. Osteoporozdan korunmak için diyette yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini alımı, düzenli egzersiz, sigara içmeme, alkol ve tuz tüketiminin azaltılması gibi önlemler alınmaktadır. Günümüzde bu uygulamalara ek olarak, osteoporozun tedavisinde yeşil çayın kullanılması önerilmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda, yeşil çayın içeriğinde yer alan kimyasal maddelerin kemik mineral yoğunluğu üzerine olumlu etkiler sağladığı gösterilmiştir

Yeşil çay, çay yapraklarının toplanır toplanmaz hızla kurutulması ile elde edilen ve kurutulurken oksijenle tepkimeye girmeyen bitki çayıdır. Yeşil çayın kafein oranı daha düşük olup daha az işlem gördüğü için antioksidan miktarı daha fazladır. Bu nedenle yeşil çayın sağlık açısından faydaları siyah çaya göre daha yüksektir. Ayrıca incelemeler sonucunda yeşil çayın C ve B vitaminleri ile magnezyum ve potasyum gibi vitamin ve mineralleri içerdiği de belirtilmektedir.

Kadınlarda osteoporozun önlenmesi ve tedavisine yönelik yapılan çalışmalar incelendiğinde, osteoporozun önlenmesine yönelik uygulanan yöntemler ile birlikte yeşil çay tüketiminin de yarar sağladığı ortaya konulmuştur. Menopoz dönemindeki kadınlarla yapılan çalışmalarda, çay içen kadınlarda çay içme alışkanlığı olmayanlara oranla kemik mineral yoğunluğunun daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.